Tag Archives: MANTOLAMA HESAPLAMA

  • 1

Binalar İçin Dış Cephe Mantolama Kararı Alındı.

Tags : 

Türkiye’de Binalara Mantolama kararı Alındı.  Tüm Mülkiyet sahiplerine Duyrulur..

Kat Mülkiyeti Kanununda yapılan değişikliğe göre, artık binaya yalıtım yaptırma kararı almak daha kolaylaştı.
Binaya Yalıtım yaptırma kararı almak için kaç oy gerekiyor?

Bugüne kadar binaya yalıtım yaptırmak için oybirliği gerekirken artık oyçokluğu ile karar alınabiliyor. Yani 10 daireli bir binada 6 kişinin evet demesi durumunda geriye kalan 4 kişi bu karara uymak zorunda. Ben olumsuz oy verdim, gidere karışmam ya da benim bölümüme yalıtım yapmayın deme şansı da kalmıyor.

Bina Yalıtımı için gidere katılmayanlara nasıl yaptırım uygulanacak?

Üzerine düşen gidere katılmayanlar ise KMK’nın 20. maddesi gereğince yüzde 5 gecikme faizi talepli icra takibi ile karşı karşıya kalacak. Daha önce ısı yalıtımı kararı için oybirliğini gerekli kılan 637 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 42. maddesi 18.04.2007 tarihinde, 5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanunu’nun 16. maddesi gereğince değiştirildi.

Yeni kanuna göre; kat maliklerinden birinin genel kurulda isteği üzerine ana yapının ısı yalıtımı, ısıtma sisteminin yakıt dönüşümü ve ısıtma sisteminin merkezi sistemden ferdi sisteme veya ferdi sistemden merkezi sisteme dönüştürülmesi, kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğu ile verecekleri karar üzerine yapılacak. Bu konuda yapılacak ortak işlerin giderleri arsa payı oranına göre ödenecek.

Konuyla ilgili Yargıtay Kararı Hakkında
T.C. YARGITAY
18.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/611
Karar: 2008/4342
Karar Tarihi: 14.04.2008

ÖZET: Yapılacak olan mantolama işleri anataşınmazın dış cephesinin su almasını önlemek ve ısı kaybının önüne geçmek amaçlı olduğuna göre, burada nitelikli çoğunlukla alınacak bir karara da gerek bulunmamaktadır.

(634 S. K m. 19, 42)

Dava dilekçesinde, kat malikleri kurulu kararının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacılar vekili dava dilekçesinde; anataşınmazın kat malikleri kurulunca 02.02.2006 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların iptalini, iptal kararı verilmediği takdirde Kat Mülkiyeti Yasası’nın 43. maddesi uyarınca lüks yenilikler için yapılacak harcamalardan bağışık tutulmalarını istemiş, mahkemece davalılardan Turgay ve Müjdat dışındakiler yönünden davanın kabulüyle anataşınmazın kat malikleri kurulunun 02.02.2006 günlü toplantısında apartmanın dış cephesinin mantolanması ve en iyi cins dış cephe boyasıyla boyanması yönünde alınan kararın iptali yolunda hüküm kurulmuştur.

Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; iptali istenen 02.02.2006 günlü kat malikleri kurulu kararının dayanağını teşkil eden mantolama işinin, anataşınmazın 03.01.2006 günlü olağan genel kurul toplantısında konuşulduğu, apartmanın dış cephesinin her taraftan su aldığı ve ayrıca ısı kaybı olduğu belirtilip mantolanma işinin yapılması gerektiğinin dile getirildiği ve bununla ilgili olarak 02.02.2006 günü toplantı yapılmasının kararlaştırıldığı, davacılardan 10 numaralı daire maliki Ali’nin de bu karara katıldığı anlaşılmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası’nın 19. maddesinin birinci fıkrasına göre, kat malikleri anataşınmazın bakımını ve mimari durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar. Anataşınmazın sağlamlığına zarar verecek şekilde dış cephesinin her taraftan su alması ve bu durumun ısı kaybına da neden olması hallerinde, gerekli onarımın ve mantolama işinin yapılması için kat malikleri kurulunun toplanıp karar alınması zorunlu değildir. Kat maliklerinden herhangi birinin böyle bir işin yapılmasını istemesi ona, yasa ile tanınmış bir hakkın ve yükümlülüğün yerine getirilmesi şeklinde değerlendirilmelidir. Yapılacak olan mantolama işleri anataşınmazın dış cephesinin su almasını önlemek ve ısı kaybının önüne geçmek amaçlı olduğuna göre, burada Kat Mülkiyeti Yasası’nın 42. maddesindeki düzenlemede olduğu gibi nitelikli çoğunlukla alınacak bir karara da gerek bulunmamaktadır.

Mahkemece tüm bu hususlar dikkate alınarak davanın reddi yolunda hüküm kurulması gerekirken, kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.

Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.04.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.